Sınav Kaygısı

 

Sınavda başarının anahtarı, doğru beslenme
Sınav tarihi yaklaştıkça stresi de artıyor. Bu dönemde ortaya çıkan en önemli sorun yeme davranış bozukluğu. Sınav öncesi, sabahı ve sırasında nasıl beslenmeniz gerektiği konusunda mutlaka bilgi alın. Mideniz rahat, sınavınız daha başarılı olsun.
Üniversite sınavına sayılı günler kala oluşan sınav stresi birçok yeme davranış bozukluğunu da beraberinde getiriyor. Stres ile gelişen yeme davranış bozukluğu, kilo kayıpları ya da aşırı kilo alma, mide bulantısı, kabızlık, baş dönmeleri gibi birçok sağlık problemine sebep olabiliyor. Bu dönemde doğru, yeterli ve dengeli bir beslenme programı uygulanırsa hem sağlık problemlerinden korunmak hem de doğru besin seçimi ile başarıyı artırmak mümkün. Peki sınav öncesi, sınav sabahında ve sırasında hangi besinleri ne miktarda yememiz gerekiyor?
Sınava hazırlanan kişiler gerek zaman bulamamaktan gerekse alışkanlık olmadığından günün en önemli öğünü olan sabah kahvaltısını atlıyor. Oysa beyin kan şekeriyle çalışıyor ve sabah kalktığımızda kan şekerimiz düşük olur. Ayrıca yapılan araştırmalarda, sabah kahvaltı eden kişilerin başarı oranlarının ve dikkat düzeylerinin yüksek olduğu görülmüştür. Bu yüzden mutlaka güne; süt, kepekli ekmek, peynir, yumurta, pekmez, yulaf ezmesi gibi besleyici değeri yüksek gıdalarla kahvaltı ederek başlamak önemlidir. Yine kan şekerinin düşmemesi ve bir sonraki öğünde fazla besin alınmaması için mutlaka ara öğünler yapılmalı. Ara öğünlerin basit şeker içeren, kan şekerinin hızla yükselip, düşmesine sebep olan tatlı, çikolata, hazır meyve suları yerine kan şekerini yavaş yükselten ve düşük kalori içeren meyve, yoğurt, küçük kepekli sandviç, ayran gibi gıdalardan oluşması doğrudur. Yağsız et, yoğurt, salata, sebze yemeği ve kepekli ekmekten oluşan öğünler dengelidir. Başarının artırılması için tatlı, çikolata gibi şekerli besinlerin yüksek miktarda tüketimi hatalıdır. Kan şekerini hızla yükseltmeyen diğer şeker kaynakları olan meyve, kepek ekmek, pilav, kepekli makarna, bulgur, yulaf gibi şeker kaynaklarının tüketimi gerekmektedir.
***
İçeceklere dikkat
Özellikle bu dönemde çok fazla çay, kahve ve kola içmek kalp çarpıntısına, huzursuzluğa, geç saatlerde de uykusuzluğa, korku ve endişeye neden olur. Kolalı içecekler de bol miktarda kafein içerir. Bunların yerine C vitamini içeriği yüksek kuşburnu, papatya, adaçayı gibi bitki çayları tüketmek daha doğrudur. Özellikle rezene gibi sakinleştirici etkisi olan çayların her gün tüketimi de stresin azaltılmasında etkendir.
***
Bol bol antiÖSSidan
Stresin azaltılması açısından besinlerde bulunan antiÖSSidanların tüketilmesi önerilebilir. Balık, ceviz, fındıkta bol miktarda bulunan Omega-3 yağ asitleri antiÖSSidandır. Haftada 2 kez balık, haftada 2-3 kez 5-6 fındık, ceviz tüketimi ile karşılanabilir. Yeşil biber, maydanoz, çilek, ıspanak, karnabahar gibi meyve ve sebzelerde bol miktarda bulunan C vitamini de antiÖSSidandır. Günde 6-7 porsiyon meyve ve sebze tüketmek gereklidir. Yumurta, süt, ıspanak, havuç, kayısı gibi besinlerde bulunun A vitamini ve tahin, kuru baklagil, fındık, badem gibi yağlı tohumlarda bol miktarda bulunan E vitamininin tüketilmesi sınav döneminde stresin azaltılmasında etkili olacaktır. Stresin azaltılmasında düzenli uyku saatleri, düzenli egzersiz programları, yeterli ve dengeli bir beslenme programı önerilmektedir.

Sınav öncesi, sabahı ve sırasında beslenme önerileri:
* Sınavdan bir gün önce şimdiye kadar yemediğiniz besini ilk defa o gün tüketmeyi denemeyin.
* Mümkünse dışarıda yemek yemeyin, evde daha önce yediğiniz yemekleri tercih edin.
* Kan şekerinizin ayarlanması ve başarı oranınızın artması açısından tatlı, çikolata, hazır meyve suyu gibi gıdalar yerine kan şekerinizi yavaş yükselten meyve, kepekli ekmek, süt ve ürünleri gibi gıdaları tercih edin.
* Bir gün öncesinde çok yağlı, ağır gıdalar yerine protein, karbonhidrat, yağ dengeli hafif gıdalar tercih edin.
* Huzursuzluk, kalp çarpıntısı ve uykusuzluk gibi sağlık problemlerine yol açtığı için çay, kahve, kola yerine bitki çaylarını tüketin.
* Sabah kalktığınızda süt, yumurta, peynir, kepek ekmek, yulaf ezmesi gibi kan şekerinizi hızla yükseltip düşürmeyecek dengeli bir sabah kahvaltısı yapın.
* Yararlı diye sevmediğiniz, sindirim sisteminizde sıkıntı oluşturabilecek gıdaları tüketmeyin, kendinizin sevdiği dengeli besinleri seçin.
* Sınav sırasında şekerli gıdalar tüketmeyin. Kan şekerinizin düşmemesi için küçük kepekli sandviç, kepekli bisküvi, paket süt, su gibi besinler tüketin
Sınav zamanında ailelerin yapması gerekenler
  • Neşeli olmalı, güzel şeylerden bahsederek çocuğunuzun moralini yüksek tutmalı, sınavla ilgili hiçbir yorum yapmamalısınız.
  • Çocuğunuzun kazanmasından veya kazanamamasından hiç bahsetmelisiniz. Sanki bir deneme sınavına gidiyormuş gibi davranmalısınız. Unutmamalısınız ki bazen kazanamama endişesinin yanında, ailenin çocuktan sınavı kazanmasını beklemesi de kaygıya yol açabilir. Çocuk, ailem için bu sınav çok önemli, derse bu kaygı başlamıştır.
  • Hoşgörü sınırlarınızı genişletmeli ve çocuğunuza karşı özellikle son günlerde ve sınav gününde anlayışlı olmalısınız.
  • Sınavın bir ölüm kalım meselesi olmadığını söz ve davranışlarınızla çocuğunuza hissettirmelisiniz.
  • Baskı olarak algılanabilecek söz ve davranışlardan uzak durmalısınız. “Senin kazanacağından eminiz, bizi mahcup etmeyeceğini biliyoruz.” türünden sözler masumca görünse de öğrencide sınav baskısı ve kaygısı oluşturabileceğini unutmamalısınız.
  • Çocuğunuzla birlikte neşeli ve hoş vakitler geçirmelisiniz. Onu sevmenizin sınav başarısıyla ilgili olmadığını, onu evladınız olduğu için sevdiğinizi ona davranışlarınızla ve sözlerinizle hissettirmelisiniz.
  • Daha önceden sınavın yapılacağı binayı ve sınav salonunu görmesini sağlamalısınız.
  • Sınavda gerekli olan belgeleri ve diğer eşyalarını hazırlayıp hazırlamadığına bakmalı bu konuda çocuğa yardımcı olmalısınız.
  • Çocuğunuzun sınav günü giyeceği kıyafeti, kıyafet seçimini ona bırakmak şartıyla önceden hazırlamalısınız.
  • Sınav sabahı çocuğunuzu vaktinde uyandırmalısınız. İsterse duş almasını sağlamalısınız.
  • Mutlaka kahvaltı yapmasını sağlamalı kahvaltı da glikoz içeren gıdalardan (pekmez, bal gibi) yemesini sağlamalısınız.
  • Sınav binasına ulaşmasını sağlamalınız. Bunun için özellikle büyük şehirlerde trafiğin durumunu, hava durumunu göz önüne almalısınız.
  • Dua edebilirsiniz
Kaygı, stres, panik...Üç yanlış bir sınavı götürür!
Binlerce gencin büyük bir heyecanla beklediği ÖSS’ye sayılı günler kaldı. Sınava girecek olanlar çalışmalarını çoktan tamamladı. Yeterli derecede çalışmayanların ise şu saatten sonra çok fazla yapabileceği bir şey yok.
Diğer taraftan birçok öğrenci bütün bir yıl çalışmasına rağmen sınav stresine şimdiden kapılmış durumda. Fakat sınavda başarılı olmanın bir şartı da sınav stresini yenmek. Sayılı günler kala gittikçe artan sınav stresinden kurtulmak için hem öğrencilerin hem de ailelerin yapması gereken en öncelikli konu bu sınavı hayatî bir mesele haline getirmemek. Belli bir oranda heyecan iyidir; ama fazlası başarınızı engelleyebilir. Dolayısı ile pazar günü sınavda ter dökecek olanlar bu son haftayı stresle, ders çalışarak geçirmek yerine biraz daha rahatlamaya ayırmalı. Her şeyden önce bu sınavı hayatınız boyunca karşılaşacağınız imtihanlardan sadece biri olarak kabul edin ve gözünüzde büyütmeyin. Son haftaya girerken bütün bir yıl boyunca ders çalışmak adına ertelediğiniz hobilerinize vakit ayırın. Arkadaşlarınızla vakit geçirin; fakat konuşmalarınızı sürekli sınava odaklamayın. ÖSS’ye gireceğiniz okulu mutlaka önceden gidip görmeniz gerekiyor. Bu, sınav günü psikolojik olarak rahatlamanızı sağlayacaktır.
Az zaman kaldı, son bir ay, iki ay derken üniversite sınavı geldi kapıyı çaldı. Sınava girecek olanlar şu ana kadar çalışmalarını tamamladı, tamamlamayanların bu saatten sonra çok fazla bir şey yapamayacağı da hepimizin malumu. Fakat konuları çalışmak, testleri çözmek sınavda başarılı olmak için ne yazık ki yeterli olmuyor. Birçok öğrenci sınava hazır olmasına rağmen her yıl ya heyecandan ya da kaygıdan sınavda elde edebilecekleri başarıyı yakalayamıyor. O yüzden sınava girecek öğrencilerin şu saatten sonra yapmaları gereken en önemli şey heyecanlarını başarılarını engelleyecek çizgiye getirmemek. Şimdiden etrafımızda onlarca gencin “heyecandan öleceğim, şu sınav bir geçse”, “bu sınav kaderimi belirleyecek, başaramazsam bittim ben” gibi cümleler kurduğuna şahit oluyoruz. Oysa bu sınavda başarılı olmak istiyorsanız ilk yapmanız gereken, bu sınavı hayatın en önemli olayı haline getirmemek. Zira bu şekilde bakıldığında sınav günü yaklaştıkça stres ve kaygı da gittikçe artıyor. Eğer çarpıntı, el terlemesi, yutkunma, kızarma, boğulacakmış hissi, titreme, mide-bağırsak hareketlerinde artış, ateş basmaları, baş dönmesi, ağız kuruluğu ortaya çıkıyorsa ve bu belirtilere kötü senaryolar eşlik ediyorsa demek ki sınav kaygınız çoktan başlamıştır. ÖSS sadece sınava girecekleri değil, onların ailelerini de heyecanlandırıyor. Onların tutumu sınava girecek olanları olumlu ya da olumsuz olarak etkiliyor. Peki sınav kaygısı nasıl yenilir ve sınav stresi en az seviyeye nasıl indirilir? Ailelerin tutumu bu süreçte ne olmalı? Biz de bu soruyu sınava girecek öğrenciler için Zirve Dergisi Rehberlik Yayın Editörü İsmail Baran’a sorduk. İşte sınav stresini yenmek için size tüyolar.
Öğrenciler için öneriler
Sınava yakın günlerde paniğe kapılıp gece gündüz ders çalışmak, faydadan çok zarar getirir. Sadece sınav stresini artırır. Eğer sınava gerçekten hazırlanmışsanız, sakin olmalısınız. Şimdi sadece son kontroller ve son antrenmanlar yapılacaktır.
Olumsuz düşüncelerle beklentilerinizi ve planlarınızı ilişkilendirmeyin. Geçmişteki başarılarınızı hatırlayın ve bu başarıları tekrarlayabileceğinizi düşünün.
Sınavın her şey olmadığını, zekânızın ölçülmediğini, sınavı kazanmak kadar kaybetmenin de normal olduğunu bilin.
Zamanınızı iyi kullanmaya ve planlamaya çalışın.
Normal halinizde nasıl iseniz o halinizi korumaya gayret edin.
Kaygı sizi aşırı hareketli veya hareketsiz ve içe kapanık yapabilir. Sınava yakın günlerde daha çok ders çalışmak yerine, fiziksel aktiviteleri artırabilir, dozunda olmak şartıyla eğlenceli sporlara veya dinlendirici aktivitelere yer verebilirsiniz.
Kaygınızı eğlenceli etkinliklerle ve olumlu düşüncelerle birlikte yaşayın. Moralinizi yüksek tutmaya çalışın. Mizah yazıları okuyabilir, eğlenceli filmler izleyebilirsiniz.
Zevk aldığınız şeylere ve hobilerinize hafta içinde birkaç saat ayırın. Açık havaya çıkmak gerginliği ve kaygıyı azaltır; enerjiyi artırır; olumlu düşünceleri pekiştirir.
Beslenmenize dikkat edin. Her besin grubundan yeterince alarak vücut direncinizi koruyun. Sınav öncesinde rejim yapmayın. Bunun tam tersi, aşırı yeme isteği de zararlı olabilir.
Bir yıl boyunca yapamadığınız işleri, özellikle ders çalışmayı, son bir hafta içinde yapmaya çalışmayın. Çünkü öğrenme, zaman alan bir iştir. Bir yılda öğrenilemeyen, bir haftada zor öğrenilir.
Sınava gireceğiniz okulu önceden görmekte fayda vardır. İnsanlar genellikle alışık olmadıkları ortamda rahat edemezler ve bu durum kaygı düzeyini artırabilir. Sınava gireceğiniz ortamı önceden görmeniz, sınav salonuna girmeniz, o havayı teneffüs etmeniz, sizi rahatlatacaktır.
Sınav başlamadan önce, “Keşke daha fazla çalışsaydım, daha çok deneme yapsaydım!”, “Eyvah, kazanamayacağım, başarılı olamayacağım!” düşünceleri zihninizi kurcalayabilir. Bu olumsuz senaryoları kafanızdan atmaya çalışın. Sadece okuduğunuz soruya yoğunlaşın.
Heyecanlanmaya başladığınızı fark ettiğinizde, bunun doğal olduğunu, hatta sınavda başarılı olabilmek için bu heyecanın gerekli olduğunu kendinize telkin edin.
Kaygı olsa da bunu paniğe dönüştürmeyin. Yaşadığınız şey sınav heyecanıdır ve son derece normaldir. Sınavla ilgili en ufak bir kaygı duymuyorsanız, bu da aslında çok sağlıklı bir durum değildir.
Kendinizi sınava hazır hissetmiyor olabilirsiniz. Ne kadar çalışırsanız çalışın, sınav öncesinde bu duygunun yaşanması normaldir. Eğer sınava çalışma konusunda elinizden geleni yaptığınıza inanıyorsanız, sınavdan korkmanıza gerek yoktur. Aylardır, belki de birkaç yıldır bu sınav için yaptığınız çalışmaları düşünün… Gördüğünüz dersleri, çözdüğünüz testleri, yaptığınız deneme sınavlarını, bitirdiğiniz test kitaplarını üst üste koyunca neredeyse boyunuzu geçiyor değil mi? Yaptığınız bunca çalışma varken, kendinizi yetersiz hissetmek pek de anlamlı olmasa gerek.
Sınav sırasında diğer öğrencilerin ne yaptıklarıyla ilgilenmeyin. Verilen süreyi en iyi şekilde kullanmaya çalışın. Bunu yaparken de sakin olun. Süreyi daha iyi kullanmak için soruları hızlı çözmeye çalışmayın, bu, sizin hata yapma riskinizi artırır.
Bütün çabalarınıza karşın, ne yaparsanız yapın sınav kaygınızı yenemiyorsanız, heyecanlanmaya devam ediyorsanız, işi oluruna bırakın.
Aileler için öneriler
“Başarısız olursan bunun sonucuna katlanırsın!”, “Sınavı kazanamazsan bütün emeklerimiz boşa gider!” gibi sözlerle öğrenciyi korkutmayın.
Çocuğunuzun sınavı kazanmasından veya kazanamamasından bahsetmeyin. Sanki bir deneme sınavına gidiyormuş gibi davranın. Unutmayın ki ailenin çocuktan sınavı kazanmasını beklemesi de kaygıya yol açabilir.
Evdeki gergin ortam, öğrencinin performansını olumsuz etkiler. Bu nedenle çocuğunun sakin olmasını isteyen aileler, öncelikle kendilerinin sakin olması gerektiğini bilmelidirler.
Samimiyet çok önemlidir. Anne-babalar sınava girecek çocuklarıyla konuşurken içten olmalıdır. Laf olsun diye söylenen, “Sana güveniyorum” sözünün bir işe yaramayacağını bilmek gerekir.
Sınavlar gelip geçer; ama aile içindeki ilişki zedelenirse ileride daha büyük sorunlara neden olabilir. Bu nedenle, sınav uğruna çocuklarınızla aranızı bozmayın.
Çocuğunuzla birlikte neşeli ve hoş vakitler geçirmeye gayret edin. Onu sevmenizin sınav başarısıyla ilgili olmadığını, onu evladınız olduğu için sevdiğinizi davranışlarınızla ve sözlerinizle çocuğunuza hissettirmelisiniz.
Anne-baba olarak olumsuz düşüncelerinizi olumluya çevirin.
Kaygının, bulaşıcı bir duygu olduğunu unutmayın. Sınav hakkında çocuğunuzun kaygı duymasını istemiyorsanız, öncelikle sizin bu kaygıdan uzak durmanız gerekiyor. Unutmayın, siz rahat olmazsanız, çocuğunuz da rahat olamaz.
Sınav Kaygısıyla Baş Etme Yolları Nelerdir?
Kaygıyı Artıran Düşüncelerin Değiştirmelisi
Kaygımızı artıran düşüncelerimizi değiştirmeliyiz. Kaygı ve heyecanlarımızı yöneten düşüncelerimizdir.
Olumsuz düşünceler elbette kaygımızı yönetmemizi engeller.
Kaygıyı Artıran Düşünceler
Öğrencinin ÖSS ile kendini ispat edeceği, sınav sonucunun onun kişiliğini yansıtacağı ve çevredekilerin bu başarıya göre onu değerlendireceği düşüncesi,
Öğrencinin sınav sonucu ile ilgili kurguladığı olumsuz senaryolar. Bunlar sürdükçe öğrenci bunları gerçekleşmiş gibi algılar. Özellikle ailenin beklentisi ve bu gerçekleşmediği takdirde ailenin davranışları konusunda geliştirilen düşünceler yoğundur.
ÖSS'nin kazanılmasının gelecek ile ilgili tek plan olması, hedeflerin gerçekleşmesinde alternatif hiçbir yolun olmadığı düşüncesi.
UNUTMAYIN! DÜŞÜNCELERİNİZ KAYGINIZI ARTTIRIYORSA ÖĞRENME YETENEĞİNİZ AZALACAKTIR.
 
Değiştirilmesi Gerekenler Düşünceler
1. Hayatta başarılı ve mutlu olabilmek için ÖSS sınavını kazanmaktan başka yol yoktur.
Bu nedenle; SINAV BAŞARISI BİRİNCİ AMACINIZ OLABİLİR, AMA TEK AMACINIZ OLMAMALI
Bu sınavı kazanamayan ve hayatta başarılı olan bir sürü insan var. Demek ki hayatın sonu değilmiş ve alternatif çıkış yolları mutlaka bulunmuş.
ÖSS sınavı başarısı sizi hayatta mutlu ve başarılı kılacak tek şey değildir, mutluluğunuzu sürekli kılan bir nitelik taşımaz. Mutluluğunuzu ve başarınızı sağlayan olaylardan sadece biri olabilir.
2. ÖSS'yi mutlaka kazanmak zorundayım.
Sınav başarısı bir istek olmalıdır, zorunluluk değil. “Yapmalıyım kazanmalıyım” sözleri olayı istek değil zorunluluk haline getirir ki bu da sınavı sizin için uyulması gereken bir yasa haline getirir. Yasaya uyup kazanmazsanız suçlanıp cezalandırılacağınızı düşünmeyin.
Oysa ÖSS'yi kazanamazsanız başka bir sınavı kazanabilirsiniz bunu unutmayın.
Söylemeniz gereken cümle “Başarmam gerekir” değil “Başarabilirim “ olmalıdır.
3. Kazanmazsam çok utanırım, kimsenin yüzüne bakamam, başkaları ne düşünür? Onlar için alay konusu olurum…
Bu düşünceler tamamen sizin düşüncelerinizdir, başkalarının düşüncesi değil, başkalarının düşüncelerini bilemezsiniz, ne düşündüklerini ya da düşüneceklerini bilmekte sınavda başarınızı artırmaz. Ayrıca bu sınava girecek olan ve sınav başarısından etkilenecek olan sadece sizsiniz. Başkaları bundan etkilenmiyorsa neden siz onları düşünüp kendi başarınızı olumsuz yönde etkiliyorsunuz. Sınavda kendiniz için başarılı olacaksınız. Başkaları için değil.
Bu tip düşünceler hem sizi amacınızdan uzaklaştırır, hem de endişelendirir.
Olumlu düşünün, geçmişteki yapabildiklerinizi, başarabildiklerinizi düşünün.
4. Sınav sonucu benim kişisel özelliklerime yönelik fikir oluşturur, iyi ya da kötü olduğumu gösterir.
ÖSS sadece bilgiyi ölçen sınavdır. Bugüne kadar her alanda bireysel ilgi ve yeteneklerinizle uygun eğitim ortamlarında edinmiş olduğunuz bilgileri değerlendirir. Kişiliğinizin değerlendirmesini yapmaz, sınav başarınız sizin kişilik özelliklerinizi iyi ya da kötü olarak etiketlemez. ÖSS başarınızla kişilik değerinizi eş görmeyin.
5. Her konuda yetersizim, hiçbir şey yapamayacağım
Kendinizle olan diyalogunuzda aşağıdakilere benzer ifadeler kullanıyor musunuz?
“Eyvah, yine sınava az kaldı, hiçbir konuyu tam olarak bitiremeyeceğim”,
“Çalışıyorum ama kendimi yeterli görmüyorum”,
“Zaman kalmadı. Hiçbir şey bilmiyorum, herkes çalışmasını bitirmiştir. Bir tek ben bitiremedim.Anlayamıyorum”,
“Sınav günü geldi ve ben çalışmış olsam da nasıl olsa her şeyi birbirine karıştıracağım”,
“Sınav soruları kolay görünüyor ama herhalde bir şey bilmediğim için bana öyle geliyor. Yoksa bu kadar kolay cevaplayamam”,
“Herkes benden daha iyi biliyor”,
“Sorular bu kadar kolay olamaz. Ben yanlış anlamış olmalıyım... Yada hemen cevabı bulabiliyorsam kesin yanlıştır”.
Bu sözler sizi başarınızın en büyük düşmanı hâline getirir, başarma düşüncenizi yenilgiye uğratan bir düşünce tarzı içine sokar.Ve sınav sonucu olumsuz olursa sınav sonrasında da sonuçtan kendinizi sorumlu tutarak suçladığınız bir süreç yaşarsınız. Kendinizi bildiklerinizi yapamamakla, dikkatsizlikle, süreyi iyi kullanamamakla ve doğru yaptığınız soruları sonradan değiştirmekle suçlar durursunuz. Bu durum, var olan potansiyelinizi kullanmanıza engel olur, gerçek potansiyelinizi ortaya çıkartamadığınız sürece de tetiklenerek artar. Yani kendinizle konuşurken söz ettiğiniz olumsuz, gerçek dışı beklenti ve yorumları değiştirmeye gayret edin. "Bu sınav için elimden geleni sağlıklı bir şekilde yaptığım sürece her şey olabilir, kazanamayacağımdan nasıl emin olabilirim ki, veya benim dışında herkesin başarılı olacağını nereden biliyorum? cümlelerini söyleyin kendinize. Amacınız düşüncelerinizi her koşulda kesin istediğim yere girebilirim gibi gerçek dışı bir iyimserliğe dönüştürmek olmamalı, ama gerekeni yaptığınız sürece kazanabileceğinizi de düşünmekten kaçınmayın. Sadece gerçekçi olun. Deneme sınavlarındaki performansınızın çok üstünde bir beklentiye girmeyin. Unutmayın; başarıya ulaşmanın ilk aşaması, kişinin kendi performansını doğru değerlendirebilmesidir. Neleri yapabileceğinizi iyi bilin. Kafanızdaki olmaması gereken iki slogan cümle “her şeyi yapabilirim” ve “hiçbir şey yapamam” dır.
O HALDE;
  • Korkmayın
  • Kaygı olsa da panik yapmayın
  • Düzenli çalışın
  • VERİMLİ ÇALIŞMA YOLLARINI ÖĞRENİN
  • Yardım alabileceğiniz kişilere sorun
  • Öğrendiklerinize güvenin
  • Kaygınızı olumlu kullanın, kaygınızı artırmazsanız sizi çalışma için istekli yapar.
 
Yapılması Gerekenler
  • Zamanınızı iyi kullanmaya ve planlamaya çalışın
  • Kaygı zaman kullanımında düzensizliklerine yol açar. ÖSS yaklaştıkça telaşla bir şeyler çalışma ya da kendinizi dinlendirmeden çalışmak yerine normal ritminizi korumanızda yarar var. Sabah zamanında kalkın, o günkü çalışmaları planlayın. Düzeninizi bozacak ek iş ya da sorumluluklar almayın.
  • Normal halinizde nasıl iseniz o halinizi korumaya çalışın
  • Kaygı sizi aşırı hareketli veya hareketsiz ve içe kapanık yapabilir. ÖSS'nin çok yaklaştığı günlerde beklenilenin tersine daha çok ders çalışmak yerine; fizik aktivitelerini arttırmak, eğlenceli sporlara veya dinlendirici aktivitelere yer verin.
  • Kaygınızı eğlenceli etkinliklerle ve olumlu düşüncelerle birlikte yaşayın
  • Zevk aldığımız şeylere ve hobilerimize hafta içinde en az birkaç saat ayırın. Sinema yada açık havaya çıkmak gerginliği ve kaygıyı azaltır. Enerjiyi artırır. Olumlu düşünceleri pekiştirir.
  • Beslenmenize dikkat edin
  • Beslenme düzeni önemlidir. Her besin grubundan yeterince alınarak vücut direncinin korunmasına gayret edin. ÖSS' ye hazırlanırken rejim yapmayın, ya da aşırı beslenmeyi tercih etmeyin. İkisi de fiziksel ve psikolojik sağlığınızı olumsuz etkiler. Doktor önerisi ile vitamin alabilirsiniz.
  • Bedeninizi önemseyin
  • Uzun ve yorucu çalışma temposuna dayanabilmek için uykuyu ve yorgunluğa direncinizi artırdığı düşünülen çay, kahve ya da bir takım ilaçları kullanmayın. Bu tür uyarıcıların ilk baştan çalışma süresini artırdığı görülebilir. Ancak zaten sınav kaygısı sebebiyle üst düzeyde uyarılmış olan sinir sistemimizin bir de bu tip uyarıcılarla uyarılması doğru değildir.
  • ÖZELLİKLE İLAÇ KULLANIMI SADECE DOKTOR KONTROLÜNDE GERÇEKLEŞTİRİLEBİLECEK BİR EYLEMDİR.
  • Uykunuzu düzenli hale getirin
  • Uyku belirli periyotlarla devam eder ve sizin hayat ritminize göre şekillenir. Ortalama uyku süresi 11 yaşındakiler için 9-10 saat bu yaştan büyükler için ise 8-8,5 saat arasındadır. Kısa uykular (3-4 saat gibi) bedensel yorgunluğumuzu alsa bile ruhsal yorgunluğumuzu almaz.
  • Ve bu kısa uykuların sürekli olması hali, öğrenme, mantık yürütme, dikkat ve konsantrasyon üzerinde olumsuz etkileri başlayabilir.
Sınav Kaygısıyla Başetmede Kimler Yardımcı Olabilir?
  • Aile üyeleri
  • Yakın arkadaşlar
  • Uzman kişiler: Psikologlar, rehber öğretmenler vb.
  • Yaşadığınız sorunları yaşayan kişiler
Takvim
 

 
Önemli Linkler
 

::TC Kimlik No
::Vergi Kimlik No
::SSK Hizmet Dökümü
::İnternet Vergi Dairesi
::Motorlu Taşıtlar Vergisi
::Telefon Rehberi
::ÖSYM Sınav Sonuçları
::KPSS Sonuçları
::KPDS Sonuçları
::Diğer Sınav Sonuçları
::ÖSYM Sınav Takvimi
::Milli Eğitim Bakanlığı
::Üniversiteler
::Sağlık Bakanlığı
::Emekli Sandığı
::Ssk
::Adalet Bakanlığı
::Emniyet Genel Müdürlüğü
::Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
::Bakanlıklar
::Valilikler
::Belediyeler
::Kaymakamlıklar
::Silahlı Kuvvetler
::Sivil Toplum
::Elçilik - Konsolosluklar
::Avrupa Birliği
::K.K.T.C.
::Turizm
::Son Depremler

 
Bugün 10 ziyaretçi (16 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol